Sayın Cengiz GEVREK’ in biyografisine şöyle bir göz atacak olursak : Baba tarafından Kahramankazan, anne tarafından Sincanlıdır. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu.1992 yılında kaymakam adayı olarak, mülki idare mesleğine başladı. Sırasıyla Çankırı – Korgu, Kayseri-Sarız, Çankırı – Şabanözü, Ağrı – Tutak kaymakamlıkları ve Erzurum Vali Yardımcılığı görevlerinde bulundu.2002 yılında Mülkiye Başmüfettişi olarak atandı.2014-2019 yılları arasında, Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcılığı yaptı.2023 yılı Ekim ayından beri de, AFAD Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü olarak görevine devam etmektedir.
‘Hemşehrilerimizin bir araya getirilmesi açısından, Kızılçam Platformu, gerekli ve faydalı bir oluşumdur.’
AFAD Genel Müdürü Cengiz GEVREK, Kızılçam Platformuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı : ”30 yıllık meslek hayatım boyunca, Türkiye’nin birçok yerinde, hemşehrilerimizle karşılaştım. Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığım dönemde, Başkanımız Lokman Ertürk’le de zaman zaman istişare ederek, Ankara’lı hemşehrilerimizin bir araya getirilmesi konusunda hemfikir olduk. Böyle bir eksikliğin olduğunu ve bununla ilgili girişimde bulunmamız gerektiğini düşündük. Kahramankazan Yönetici ve İş Adamları Derneği olarak,ülkenin dört bir yanında ilçemizi, özellikle Ankara’mızı temsil eden
hemşehrilerimizi bir araya getirmeye çalıştık. Kızılçam Platformunun varlığından, Fatih TUNÇ beyin aracılığıyla haberdar oldum. Bu platformun da bir parçası olmaktan onur duydum. Hemşehrilerimizle kaynaşma ve onları tanıma fırsatı buldum.”
‘Kahramankazan, Ankara’nın en şanslı ilçelerinden biri.’
Sayın Cengiz GEVREK; ”Kahramankazan, sanayileşen bir ilçe. Dolayısıyla iş hacmi çok geniş; bu yüzden ciddi anlamda göç alıyor.1992 yılında Kahramankazan nüfusu 6000 civarındayken, şu an 60 bin nüfus oranına sahiptir. Nüfus sayısının artmasının sebebi, Kahramankazan’ ın sanayileşmiş bir ilçe olması, fazla iş göçü almasıdır. Şu an iş olanağı fazla, ancak kalifiye eleman sayısı azdır. Gençler genelde kamuda çalışmak istediği için, iş sahalarına yeterli eleman bulunamamaktadır. Türkiye’ nin en büyük tesisi olan TAİ, Kahramankazan’ dadır. Bunun yanı sıra organize sanayii, savunma sanayii kuruldu. Bu kurumların iş gücüne ihtiyacı var. Eğer kalifiye eleman yetiştirirsek, herkesin bir meslek sahibi olacağını düşünüyorum. Kalifiye eleman açığı TAİ’ ye eleman yetiştirmek üzere açılmış TUSAŞ, Gazi Üniversitesi Meslek Yüksek okulunda eğitimler verilmektedir.” dedi.
‘6 Şubat Depremi, asrın felaketidir!’
Sayın AFAD Genel Müdürümüz,6 şubat depremiyle ilgili şunları söyledi : ”14 milyon vatandaşımızı etkileyen,3,5 milyon vatandaşın bölgeden tahliye edilmesine sebep olan, çok büyük bir yıkımla karşılaştığımız depremdi. Tek bir kurumun, hatta tek başına bir ülkenin, bu felaketin altından kalkması çok zordu. Hiç kimse 11 ili etkileyen böyle büyük bir felaketin olacağını öngöremezdi. Gerek sivil toplum örgütleri, gerek duyarlı halkımız, gerek yurt dışından gelen uzman ekiplerle , bu zorlu sürecin altından kalkabildik ve yaralarımızı sarmaya başladık. Birçok vatandaşımız da maddi manevi yardımlarda bulunmuş, canla başla çalışmıştır. Böyle bir felaketin altından tek başına kalkamazdık. Bu işi el birliğiyle başardık. Depremin üzerinden 1 yıl geçti.750 bin vatandaşımızı konteynır şehirlere yerleştirdik. 6 Şubat depreminden bu yana mağdur vatandaşımız yok. Çadırda kalmak isteyen vatandaşlarımıza da, dağıttığımız çadırları bırakıyoruz.1 yıl dolmadan,46 bin konut inşa edildi. Bu konutları, şubat ayında vatandaşlarımıza teslim ettik. Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği gibi,200 bin konutumuzu da, bu yıl sonuna kadar vatandaşlarımıza teslim edeceğiz ve onları, tekrar sıcak yuvalarına kavuşturacağız.”
‘Deprem öldürmez; bina öldürür!’
Yapıların, deprem açısından çok önemli olduğunu düşünen Sayın Cengiz Gevrek, ev alırken veya kiralarken, bu evlerin deprem sertifikası olup olmadığına, deprem yönetmeliğine uygunluğuna bakılmadan hareket edilmemesi gerektiğine, zeminin sağlam olmasına, ne kadar iyi bina yapılırsa yapılsın, zemin kötüyse, çok ciddi zararlar ve yıkımlarla karşı karşıya kalınabileceğine dikkat çekti. ”Yıkılmayan binaların içerisinde, ağır eşyaların üzerlerine düşmesi sonucu yaralanan ve ölen çok fazla vatandaşımız oldu. O yüzden, ev eşyaları sabitlenmelidir. Şu önemli konuya da değinmek isterim; okullarımızda erken yaşlardan itibaren, uzman kişiler tarafından deprem eğitimleri verilmeli ve farkındalık oluşturulmalıdır.” dedi.
